TÜRKİSTAN BAĞIMSIZLIK HAREKETİ(BASMACI HAREKETİ)

TÜRKİSTAN BAĞIMSIZLIK HAREKETİ(BASMACI HAREKETİ)


Türk dünyasının tarihsel azılı iki düşmanı vardır. Biri Rusya diğeri de Doğu Türkistani işgal altında tutan Çin halk cumhuriyetidir. Büyük Türkçü ve düşünür Nihal Atsız oğlu Yağmura yazdığı mektupta Ruslar, Çinlilerin… tarihsel düşmanımız olduğundan açıkça bash eder.
Ruslar Bati Türkistani işgal ettiklerinde İlminskiy'nin sistemini benimsediler ve her boyun şivesine dayalı yeni edebî diller yaratılarak halkı Kazak, Özbek, Türkmen, Tacik,Kırgız diye bölerek Türkistan Birliğini parçaladılar.
Bugünkü Ortaasya Cumhuriyetleri’nin bağımsızlık savaşımı, esas biçimini yirminci yüzyılın başlarında alır. Tüm Ortaasya topluluklarında başlayan bu karşıt-Bolşevik hareketin adı Basmacı Hareketi’dir. Bu hareket yenilgiyle sonuçlanır. Bağımsızlıklar yetmiş yıl ertelenir.
Ulusal özerklik girişimlerinin, Sovyetler tarafından tıpkı domino taşları gibi yıkılması, Türkistan bağımsızlık ateşini söndüremez. Rus ve Sovyet karşıtları silahlanıp bağımsızlık için dağlara çıkar. Bu bağımsızlık hareketi, Ruslar tarafından dünyaya önemsiz bir olay gibi; Basmacılık / Basan-haydutluk edenlerin hareketi olarak tanıtılmaya çalışılır.
Türkistan’daki bu ayaklanmanın esas gücü köylülerdir. Sonrasında küçük tüccar ve sanatkârlar, din adamlarıyla yenilikçiler de katılır.
Fakat ayaklanma, önderleri olmasına karşın, merkezi örgütlenmeden yoksundu. 1918 yazına kadar, hareketin önderliğini Ergaş Korbaşı yapar. Sonrasında Mir Muhammed Beg Hacı Koşakoğlu denetiminde sekiz bölge komutanlığı kurularak örgüt genişletilmeye çalışılır.
Ulusal başkaldırıyı yöneten güçler, Kasım 1919’a kadar Fergana’nın büyük bir kısmını denetim altına alırlar.
Sovyet yöneticileri, bunun karşısında önce beş kişilik bir başkaldırı komisyonu, sonrasında üç kişilik Fergana Cephesi kurarak, Basmacıları bastıracak önlemler almaya çalışır. Bu komisyonlar ve Kızıl Ordu başarısız olunca Fergana’da askeri yönetim oluşturulur. Bu bölgeden sonra Buhara ve Hive’de hızla yayılan Basmacılık Hareketi’ni, Ruslar, eskiden olduğu gibi kısa sürede bastıracaklarını sanar. Ancak, karşıtına daha da kitlesel duruma dönüştüğü gibi Buhara ve Harezm üzerine gönderilen Sovyet birlikleri de başarısız olur.
Cüneyd Han ve diğerlerinin Harezm’de başladığı silahlı savaşımları bütün hızıyla sürer. Buhara’da ise Ulusalcı Yenilikçiler’in önderliğinde Sovyetlere karşı savaşım başlar. Bundan ötürü, üç merkezde gelişen başkaldırı, Sovyetlerin Türkistan’da varlığını tehlikeye sokar. Bunun için 3 Eylül 1919’da Türkistan Cephesi’ni açar. Cephe komutanlığına Frunze atanır. 22 Şubat 19920’de Taşkent’e gelerek Ulusal başkaldırıyı bastıracak tasarımlar yapmaya başlar.
Yeterli sayıda silah olmayışı Türkistan halklarının işlerini zorlaştırır, Kızıl Ordu karşısında ağır kayıplar verir. Yetki eksikliğini gidermek üzere Fergana’da 24 Eylül 1919’da Mehmet Emin Beğ başkanlığında Fergana Hükümeti kurulur. Silah yardımı için Afganistan’a ve İngilizlere elçiler gönderilir ise de, bir sonuç alınamaz. Ayrıca hükümetin oluşumuna karşın başkaldırıyı yöneten önderler arasında birlik sağlanamaz. Üstelik kabilecilik ve bölgecilik de işe girince; hedefe varmada yol alınamaz.
ENVER PAŞA
Tam bu sırada Enver Paşa’nın Türkistan’da gelmesi Türkistan bağımsızlık hareketinin başına geçmesi bağımsızlık savaşına yeni bir yön verir.
Enver Paşa, Eylül 1920’de Bakü’deki, “Doğu Milletleri Kongresi”nde; yeterli bilgi sahibi olduğu Türkistan Başkaldırısı’nın, Buhara’ya vardığında çok kritik bir aşamada olduğunu görünce ivedilikle savaşıma başlar. Büyük ordulara komuta eden Enver Paşa’nın başkaldırıya önder olarak katılması, tüm savaşımcılar tarafından sevinçle karşılanırken; başta Zeki Velidi, Buhara Emiri ile veziri ve bir kısım Sovyet yanlılarınca hoş karşılanmaz.
Tüm karşıolumlara karşın, Orta Asya İslam Devleti kurmak amacı ile ki, tüm Türkistan sınırlarıdır bu, Sovyetlere karşı savaşımı başlatır. 19 Mayıs 1922’de Sovyet hükümetine bir ültimatom vererek Kızıl Ordu’nun Türkistan’ı boşaltmasını ister. Sovyetlerin Türkistan’dan çekilmeyeceği anlaşılınca, savaş başlar. Top ve makineli tüfeklerden yoksun Enver Paşa’nın ordusunun ilk zaferi Duşenbe’yi Ruslardan kurtarmak olur.
Ama üstün silahlara sahip Rus ordusu, 15 Haziran 1922’de Türkistanlı diğer önderlerin yardım etmemesinden ötürü ikinci savaşta Enver Paşa’yı yenilgiye uğratır. Buharalı önderlerin yardım istemini geri çevirmeleri, üstelik yardım etmek isteyen Afganlıları engellemeleri üzerine Enver Paşa, Duşenbe yakınlarındaki Belcuvan köyüne çekilir. 4 Ağustos 1922’de ansızın Rusların baskınına uğrayıp makineli tüfek ateşiyle şehit olur. Yirmibin savaşçının gözyaşları içinde toprağa verilir.
Onun ölümü üzerine Türkistan Bağımsızlık hareketleri zayıflar. Diğer yönden Sovyetler, Türkistan’daki Kızıl Ordu birliklerini güçlendirir. 1923 yazından 1924 yazına değin başkaldırıya katılanların bölgeleri işgal edilir. Çarpışanların önemli bir kısmı kurşuna dizilir. Çok azı da, İbrahim Bey önderliğinde Afganistan’a kaçar ve 30 Mart 1931’de vatanına dönerek yeniden savaşıma katılır. 3–19 Nisan tarihleri arasında yapılan savaşları kaybedince, 23 Haziran 1931’de arkadaşları ile birlikte kurşuna dizilir.
1917'de kurulan ve merkezi Kokand olan Otonom Türkistan Devleti Rusların cevabi çok sert ve acımasız oldu. 1918'de 2 Ermeni taburunu Fergane vadisine gönderdiler. Kokand'i bir harabeye cevirdiler ve en az 18000 sivil insani katlettiler. Otonom cumhuriyetin kurucusu cedidci Mustafa Cokay yurtdışına gitmek zorunda Kaldi ve partizanları dağlara çıkarak "basmacı" adi altında silahlı mücadeleye devam ettiler.
Bugün Batı Türkistan’da Kurulan Türk cumhuriyetleri bağımsız fakat doğu Türkistan Çin işgali altında bir sömürgedir. Çin sömürgeciliğine karşı bağımsızlık mücadelesi vermektedir.
Kaynakça:(1) Ord. Prof. Dr. A. Zeki Velidî Togan, Bugünkü Türkili (Türkistan) ve Yakın Tarihi, İstanbul, 1981, s. 486
(2) prof. Dr. Mehmet Saray, Türk Dünyasında Eğitim Reformu ve Gaspıralı İsmail Bey ,Ankara, 1987, s. 58.

http://www.mevzuvatan.com/yazar/6120-turkistan-bagimsizlik-hareketibasmaci-hareketi.html

Yorumlar